EyKainatın yegane sahibi yüce rabbimiz!
Hz. Peygamber s.a.v in kainatı sevince boğan doğum günü hürmetine ülkemizdeki ve islamalemindeki bütün mü’minleri birbirlerine kenetle, birlik kardeşlik ihsan eyle.
Müslüman olmayan milletlerin tuzağına düşerek birçok İslam ülkesinde din kardeşlerimiz birbirlerini öldürüyor, Bu kardeşlerimize şuur, ve gerçek iman nasip eyle.
|
Ebu Hüreyre (r.a.), "Hz. Peygamber (s.a.s.)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: Benim misâlimle sizin misâliniz, şu temsile benzer: Bir adam var ateş yakmış. Ateş etrafı aydınlatınca, pervaneler (gece kelebekleri) ve aydınlığı seven bir kısım hayvanlar bu ateşe kendilerini atmaya başlarlar. Adamcağız onları kurtarmaya (mâni olmaya) çalışır. Ancak hayvanlar galebe çalarak çoklukla ateşe atılırlar. Ben (tıpkı o adam gibi) ateşe düşmemeniz için belinizden yakalıyorum, ancak siz ateşe ateşe koşuyorsunuz" |
22.12.2015 |
22.12.2015 |
Mevlid cemiyetlerinde yaşanan deruni haller o kadar güçlü bir şekilde insanlara tesir etıniştir ki, kandillerin dışında başka vesileler bularak bu lahun atmosferin tekrar teneffüs edilmesine zemin hazırlamışlardır. Söz konusu vesilelerden biri de bütün toplumu ilgilendiren ve hayabn ayrılmaz bir parçası olan gaza, savaş ve ona bağlı olarak gündeme giren şehitlik konusudur. Bu yazıda değişik vesilelerle
son yüzyılda yapılan bazı Mevlid törenlerine temas edilecektir. |
Hz. Peygamberin hayatı boyunca insanlığa karşı davranışlarındaki en temel düşüncelerden birisi hoşgörü olmuştur. O, "Sen Rabbinin yoluna hikmet ve güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et."ayeti ışığında insanlara hoşgörülü yaklaşarak dini tebliğ etmiştir. Bu davete karşı insanların sert, katı ve kaba olmaları Onu bu ilkeden vazgeçirmemiştir. Taif seferi sırasında Hz. Peygamber'e karşı yapılan çirkin saldırı karşısında Onun affedici tutumu ve bu kavmin helakine değil de ıslahına dua etmesi güzel bir örnektir. |
21.12.2015 |
14.04.2015 |
Günümüz dünyasında son derece ihtiyaç duyduğumuz birlikte yaşam hukuku ve ahlâkının temellerini Hz. Muhammed (s.a.v.) Efendimiz atmış olup, bütün insanlığa ve özelde de Müslümanlara göstermiş ve uygulamalarını tayin etmiştir. Kutlu elçinin yolunu takip edenler, O (s.a.v.)’nun ortaya koymuş olduğu birlikte yaşam ahlâkı ve hukuku ilkelerini kutlu elçinin getirdiği temeller üzerine inşa etmek suretiyle günümüz dünyasına büyük değerler katacak, insanlığın huzur ve saadet içinde yaşayacağı bir yaşam alanı oluşturmuş olacaklardır. |
Kur’an-ı Kerim ve Peygamber Efendimizin (sas) çağlar üstü örnekliği ve rehberliği önümüzde dururken, Rabbimiz hak, hakikat, adalet, ahlak, fazilet ve erdem yolunda hizmet etmeyi hepimize emretmişken, Hz. Peygamber (sas), insan-ı kâmil olmanın yollarını sünnet-i seniyyesiyle bizlere en güzel bir biçimde göstermişken, biz Müslümanların kardeşlik ahlakını ve hukukunu hiçe sayması, gönül coğrafyamızda ve dünyanın muhtelif yerlerinde umutlarını bizlere bağlayan nice mağdur ve mazlum kardeşlerimizin ümitlerini, beklentilerini ve hayallerini boşa çıkarmak anlamına gelecektir. |
14.04.2015 |
12.01.2014 |
Ne mutlu bugünün kadir ve kıymetini bilip hayatını Sevgili Peygamberimizin hayatı gibi geçirmeye özen gösterenlere. Ne mutlu bu günün hürmetine kendini affettirmesi bilenlere. Ne mutlu gönlünü Allah’ın Habibine açabilenlere. Bugün Peygamberimize olan bağlılığımızı ve O’na olan sevgimizi çokça salat ve selam getirmekle ifade edeceğiz. Çünkü bu Yüce Rabbimizin bizlere bir emridir. Kur’an-ı Kerimde şöyle buyrulmaktadır. |
Hz. Peygamber (sas), aile kurumundaki bireysel faaliyetten sonra, toplumsal önceliği elzem olan müesses bir kurum oluşturma yoluna gitmişti. Bu manada ilk müessesesini oluşturmuştu. Bu kurum, Mekke döneminde Müslümanların ortak mekânı ve en önemli üssü konumundaki İslâm düşünce ve öğretisinin tedris edildiği, genç sahabe Erkam b. Ebi’l Erkam’ın evine nispetle isimlendirilen Darü’l-Erkam’dır. |
07.01.2014 |
08.03.2013 |
Allah’a ve peygamberine olan sevgimiz, emirlerine uymak ve yasaklarından kaçınmakla mümkündür. Nitekim Kuran’ı Kerim bu sevgiyi ispatlamanın yolunun Resulüne itaatten geçtiğini şöyle vurgulamaktadır. De ki: "Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın Allah çok merhametli ve bağışlayıcıdır.” Bununla birlikte Yüce Allah Rasûlüne itaatin yanında mü’minlerden Hz Peygamberin canını kendi canlarından bile üstün tutmalarını istemiş ve bu konuda şöyle buyurmuştur: “Peygamber, mü’minler için kendi canlarından ileridir. Onun eşleri de onların anneleridir.” |
|
19.01.2013 |
29.01.2012 |
Terbiye Çocuğun iyi yetenek (kâbiliyet, istidad) ve eğilimlerini geliştirme ve kötülerini silme işine denmektedir. Terbiye, sistemli olarak çocuğu etkileme ve iyi alışkanlıklar vermekle mümkündür. Etkileme ve iyi alışkanlıkların verilmesine ne kadar erken başlanırsa sonuç o kadar mükemmel olur.
Anne ve baba, çocuk için tam bir örnek olmalıdır. Çocuğun yanında büyükler çok titiz davranmalı, konuşma ve hareketlerine son derece dikkat etmelidir. Hele konuşmaları ile hareketleri aslâ çelişmemelidir. Çocuk büyüdükçe evdeki büyüklerin birbirlerine saygı ve sevgi ile davrandıklarını görerek kendisi de aynı şeyi yapacaktır. |
21 Haziran Çarşamba gününü Perşembeye bağlayan gece, 14 asır önce yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’in inmeye başladığı Kadir Gecesi’ni bir kez daha idrak edeceğiz. Bizleri böyle kıymetli, bereketli, izzetli bir geceye eriştirdiği için Rabbimize hamd ü senalar ediyor, aziz milletimizin, mümin kardeşlerimizin ve bütün İslam âleminin Kadir Gecesini gönülden kutluyorum. |
23.10.2020 |
23.07.2014 |
Peygamberimiz (s.a.s.), bu görevi en güzel şekilde yerine getirmiş ve insanlara örnek olmuştur. Her hayırlı işte olduğu gibi vaaza başlarken de Allah’a hamd ve Resûlüne salâvat getirmek, Peygamberimiz (s.a.s.)’in sünnetidir. (Ebû Davud, Edeb, 21; İbn Mâce, Nikâh, 19) Yapılacak vaaz konusu ile ilgili en az bir ayet ve hadis zikredilir ve işlenecek konuya
başlanır. |
Hz. Peygamber (sas)’in hayatı “saadet asrı” en güzel örneklerle doludur. Güzelliklere talip olanlar, bunları öğrenmek için O’nun hayatını incelemek zahmetine katlanmalıdırlar. Yaşadığımız yüzyıl ve yaşanılan olaylar bize bunu mecbur kılmaktadır. Bunun için bir tarihe, bir de bugüne bakmak yerinde olacaktır… |
27.11.2011 |
08.03.2013 |
Peygamberlerin gönderilişindeki ortak amaç önderliktir. Yaratılış fıtratına uygun, düzgün bir hayatı yaşamanın yollarını insanlara göstermektir. Fıtratın ve neslin ifsat olmasını önlemek, inanç sapkınlığının önüne geçmektir. İnsanın insanı, nefsini ve eşyayı putlaştırmadığı bir hayat anlayışını yerleştirmektir. Kısacası tevhidî anlayışın kalplerde ve hayatın bütün safhalarında yer etmesini sağlamaktır. |
|
09.01.2012 |
08.03.2013 |
Peygamber Efendimiz (s.a.a) Kâbe'yi Yemen kumaşıyla örtmüştü. Abbasi Halifelerinden el-Mehdi'nin zamanına kadar bu şekilde kaldı. Halife Hac için Mekke'ye geldiğinde, Kâbe bakıcıları perdelerin Kâbe-'nin yüzünde birikmiş olmasından şikayet ettiler. Bunların ağırlık yapıp Kâbe'yi yıkmasından korktuklarını belirttiler. Bunun üzerine Halife bu örtülerin kaldırılmasını, yerine her yıl bir tek örtü serilmesini emretti.
|
Saygın bir konumda bulunan ve yeryüzünün halifesi onuruna sahip olan insana saygı göstermek onun hak ve hürriyetlerine saygı göstermekle başlar.18 İslâm dininin insana verdiği değeri hiçbir ideoloji vermemiştir. Bununla beraber İslâm dininin fevkalade önem verdiği hususlardan biri deki bu da insan hakları açısından önemli bir husus- üstün manevi değerlerle mücehhez kılarak insan haklarına saygılı insan-ı kâmil
dediğimiz insan tipini (üstün insan modelini) yetiştirmektir. Bu insan tipi yetiştirilmediği sürece kanuni zorlamalar olsa da insan haklarının istenilen düzeyde uygulanması mümkün değildir. Hz. Peygamber kendi döneminde bu amacı
gerçekleştirmiş, kendinden sonraki dönemlerde bu insan tipinin yetişmesi için örnek teşkil etmiş ve gerekli mesajları vermiştir. |
20.09.2012 |
12.04.2013 |
Cahiliye Dönemi insanlarının onur ve itibarda değer ölçüsü, kabileleri, kabilelerinin kişi sayısı, develeri ve biriktirdikleri servetleri idi. Müşrikler, kabileleri ve kabilelerine mensup kişilerin sayıları ile övünüyorlardı. (bkz. Tekasür, 102/1-2.) Zayıfın toplumda hiçbir kıymeti yoktu. Mehmet Akif o günkü insanın güçsüze yaklaşımını şöyle açıklıyor:
Sırtlanları geçmişti beşer yırtıcılıkta
Dişsiz mi bir insan onu kardeşleri yerdi.
İslam insanlığı, onurunu gücünden alan cahiliye anlayışından, gücünü onurundan olan insani bir anlayışa yükseltmiştir. |
|
01.03.2012 |
11.04.2013 |
2 3 4 5 6 7 8 9 ![]() |